Etimesgut Masaj Salonu-Masöz Esra
Etimesgut Masaj Salonu-Masöz Esra
Etimesgut Masaj Salonu-Masöz Esra Aşağıya salona inseydi ve çiçekli kanepelerde yaşlı kadınlarla sakince sohbet ederek zaman geçirseydi gerçekten daha mutlu olurdu Florence yahut daha azca mutsuz, o arada erkekler de ciddi ciddi haberlere, tarih seline dalarlardı. Şimdiki şey olmasındı da ne olursa olsundu. Kocası gülümsüyor, ayağa kalkıyor, masanın üstünden elini törensel bir tavırla uzatıyordu. Onun yüzü de hafifçeçe pembeleşmişti. Peçetesi bir an belinde asılı kaldı, acayip bir halde sarktı, peştamal şeklinde, sonrasında ağır çekimde yere süzüldü.
Florence’in bayılmak haricinde yapabileceÄŸi bir ÅŸey yoktu, oyunculukta da hiç baÅŸarılı deÄŸildi. AyaÄŸa kalkıp Edward’ın elini tuttu, onun gülümsemesine karşılık verirken katı ve inandırıcılıktan uzak olduÄŸuna emindi. Rüyadaymış gibi davranan Edward’ın karısını hiç bu kadar güzel görmediÄŸini bilmenin de yararı olmayacaktı Florence’e. Onun kollarıyla ilgili bir ÅŸey, diye planladığınü hatırladı Edward sonradan, narin ve kırılgandılar, az sonra hayran hayran boynuna dolanacaklardı. Ve mutlak bir tutkuyla parlayan o mükemmel ela gözleri ve ÅŸimdi bile diliyle ıslattığı alt dudağındaki belli belirsiz titreme.
Etimesgut Masaj Salonu-Masöz Esra
Serbest eliyle ÅŸarap ÅŸiÅŸesini ve yarı yarıya dolu kadehleri tutmaya çalıştı, ama bu çok güç ve zihin çelen bir ÅŸeydi, kadehler birbirlerine bastırıyor, ayakları elinin içinde çarpışıyor, ÅŸarap dökülüyordu. Vazgeçip yalnız ÅŸarap ÅŸiÅŸesini boynundan kavradı. Edward o heyecanlı, gerilmiÅŸ haldeyken bile, Florence’in alışıldık suskunluÄŸunu anladığını düşündü. Öyleyse sevinmek için daha da çok neden vardı, bu önemli fırsatı, deneyimin bu ayırıcı çizgisini birlikte karşıladıkları için daha da çok sevinmeliydiler. YataÄŸa uzanmayı önerenin Florence olması da iÅŸin heyecanlı yanıydı. DeÄŸiÅŸen konumu onu özgürleÅŸtirmiÅŸti.
Edward, Florence’in elini bırakmadan masanın çevresini dolaÅŸtı, öpmek üzere ona yaklaÅŸtı. Elinde ÅŸarap ÅŸiÅŸesiyle bunu yapmanın yakışık almayacağına inandığı için tekrar masaya bıraktı ÅŸiÅŸeyi.Bu adamı ne kadar sevdiÄŸini kendine hatırlattı Florence. Nazikti Edward, hassastı, kendisini seviyordu, ona bir zarar veremezdi. Onun kollarına daha da gömüldü, göğsüne sokuldu, tanıdık kokusunu içine çekti, odunsu bir kokuydu bu, sakinleÅŸtiriciydi. Öpüştüklerinde derhal onun dilini hissetti, gergin ve sertti, bir odaya zorla giren bir kabadayı gibi diÅŸlerinin arasından geçiyordu. Florence’in dili içgüdüsel bir hoÅŸlanmazlıkla katlanıp kıvrıldı, böylece Edward’ınkine daha da çok yer açıldı.
Son yorumlar