Etimesgut Evde Masaj Hizmeti Ebru

Etimesgut Evde Masaj

Etimesgut Evde Masaj “Sizleri bir toplantıya çağırıyorum.”

Hepsini gözden geçirdi:

“Jack nerede?”

Oğlanlar kımıldadılar, birbirlerine danıştılar. Boyalı bir yüz,

Robert’in sesiyle mevzuştu:

“Avlanıyor. Sizi buraya sokmamamızı söyledi.”

Ralph,

“Ateş için geldim,

” dedi. “Bir de Domuzcuk’un

gözlüğü için.”

Önündeki grup dalgalandı; titreyen bir kahkaha yükseldi

aralarından. Bu hafifçe, heyecanlı gülüşme, yüksek kayalar

içinde çınlayıp durdu.

Ralph’ın arkasından gelen bir ses duyuldu:

“Ne istiyorsunuz?”

Etimesgut Evde Masaj

İkizler, fırladıkları gibi Ralph’ın yanından geçtiler; kalenin

girişiyle Ralph’ın arasına girdiler. Ralph hızla döndü. Kişiliği

ve kızıl saçlarından ötürü kim olduğu anlaşılan Jack,

ormandan çıkmış geliyordu. Sağında solunda iki avcı

çömelmişti. Kara ve yeşil boyalar, üçünün de yüzünü bir

maske benzer biçimde örtüyordu. Arkalarındaki otların üstünde, bir dişi

domuzun başsız ve şişman ölüsü, bıraktıkları yerde

duruyordu.

Domuzcuk, inleye inleye bağlarırdı:

“Ralph! Beni bırakma!”

Domuzcuk, gülünç bir özenle kayaya sarıldı; her şeyi

aşağıya doğru çeken denizin üstünde, sıkı sıkı yapıştı bu kaya

parçasına. Vahşilerin kurnaz gülüşmeleri, yüksek sesli alaycı

kahkahalara dönüştü.

Bu gürültünün içinde, Jack’ın bağlarırdığı duyuldu:

“Sen git buradan, Ralph. Kendi yerinde kal. Burası benim

yerim, benim kabilemin yeri. Beni rahat bırak.”

Alaycı gülüşmeler kesildi.

Ralph, soluk soluğa konuştu:

“Domuzcuk’un gözlüğünü aşırdın. Onu iade etmekzorundasın.”

“Zorunda mıyım? Kim diyor bunu?”

Ralph’ın öfkesi, bir alev benzer biçimde parladı:

“Ben diyorum! Oy verdiniz, beni şef yapmış oldunız.

Şeytanminaresinin sesini duymadın mı? Pis bir oyun oynadın

bizlere… Ateş isteseydin, sana verirdik…”

Ralph’ın yanakları kıpkırmızı kesilmişti; yumruklanıp

moraran gözü zonkluyordu:

“İstediğin zaman sana ateş verebilirdik. Ama sen, bizden

ateş istemedin. Bir hırsız benzer biçimde kurnazca gelip, Domuzcuk’un

gözlüğünü çaldın!”

“Bunu bir defa daha so şekilde bakayım!”

“Hırsız! Hırsız!”

Domuzcuk bir çığlık attı:

“Ralph! Beni koru!”

saldıran Jack, mızrağıyla Ralph’ın göğsüne vurmak istedi.

Ralph, hemen Jack’ın kolunun durumunu görüp, ne

yapacağını anladı; kendi mızrağının sapıyla Jack’ın tabancaını

yana itti. Sonrasında mızrağının ucunu, Jack’ın kulağına indirdi.

İki çocuk göğüs göğüse gelmişlerdi; hırsla soluyorlar,

birbirlerini itiyorlar, gözleriyle ateş saçıyorlardı.

“Kimmiş hırsız?”